pendik gökkuşağı

Obstetrik Brakial Pleksus Yaralanması(Obbp)

Brakial pleksus; boynun her iki yanında yer alan, üst ekstremitenin hareket ve duyu fonksiyonunu sağlayan, periferik sinir ağıdır. Komplike bir anatomiye sahip olması yaralanma sonrası tanı ve tedaviyi güçleştirir. Doğum esnasında boyunun yana,sağa sola fazla çekilerek fizyolojik sınırlar zorlanacak seviyede yüklenme yapılır ise boyun omurları ile kol omuz arasındaki brakial pleksus yapısında ayrılmalar ve mikro veya makro travmalar görülür ve sinirler hasar görür. Obstetrik brakial pleksus palsisi (OBPP), doğum sırasında brakial pleksus denilen yapıda gelişen hasar sonrası, daha çok tek kolda görülen sinirlerde meydana gelen hasar ile birlikte ortaya çıkan koldaki hareketsizlik ve duyu kaybı ile gözlenen bir hastalıktır. Sıklıkla brakial pleksus çocuğun gövdesinin gerilmesi, yırtılması veya spinal köklerin avülsiyonu (ayrılması) sonucu meydana gelmektedir.

Nedenleri;

Literatüre göre BPP sıklıkla doğum sırasında çocuğun çekilmesi sırasında görülmektedir. Bunun yanında uterus içinde brakial pleksusun gerilmesi veya fetus hareketlerine bağlı olarak da geliştiği görülmüştür. Sezaryan yapılan doğumlarda oran oldukça düşüktür. Klinik; hasar derecesine, etkilenen sinir sayısına ve seviyesine göre değişlir.

BPP’nin klinik olarak dört tipi vardır:

  1. Üst BPP (Duchenne-Erb BPP); en yaygın görülen tipidir, üst brakial pleksus gövdesi veya C5-C6 servikal kökleri hasarlanmaktadır.
  2. Üst-orta BPP; C5, 6 ve 7 servikal kökleri hasarlanmaktadır .
  3. Alt BPP (Klumpke palsisi); sıklıkla hiperabdukte(aşırı yana açış) omuz, tümör veya belirgin travmalardan sonra görülmektedir, izole olarak nadirdir, alt brakial pleksus gövdesi veya C8-T1 servikal kökleri hasarlanmaktadır.
  4. Total BPP; en ciddi olan hasarlanmadır, C5-T1 kökleri etkilenmektedir. Horner sendromu; üst servikal sempatik ganglionların ve C8-T1 köklerinin hasarlanması sonucu meydana gelmektedir.

Tedavi

   Erb palsili çoğu hasta cerrahi girişim olmadan iyileşmektedir. İlk üç-altı ayda iyileşme başlamakta, tam bir iyileşme iki yıla kadar uzamaktadır. İlk üç ayda herhangi bir değişliklik olmazsa cerrahi tedavi faydalı olabilmektedir. Egzersiz konservatif tedavinin büyük bir kısmını tutmaktadır. Bebek üç haftalık olana kadar günde 2-3 kez egzersiz yaptırılmalıdır. Amaç eklem hareket açıklığını koruyarak kontraktür gelişimini önlemektir.

Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Programı

Tanı koyulduktan sonra en erken dönemde tedaviye başlanmalı vakit kaybedilmemelidir. Fizyoterapist tarafından yapılan çalışmalarda iyileşme için vücuda bazı uyarılar verilerek komplikasyon,kontraktür,eklem kısıtlılığı ve sinir iyileşmesi sağlanana kadar kaslarda meydana gelecek güçsüzlük önlenmiş olacaktır. Aile eğitimde çok önemlidir. Çocuğa ev programı verilmeli ailenin nasıl ve ne yapması gerektiği öğretilmelidir.

Tedavi programı, ilk aşamada eklemde kontraktür ve deformelerin oluşmasını engellemek için eklem hareket açılığı (EHA) egzersizlerini, aktif hareketin teşvik edilmesini, duyusal farkındalığı ve ev aktivite eğitiminin arttırılmasını içermelidir. BPP’li çocukların semptomlarının kontrolünde egzersiz verilmesi esastır. Hekimin ve fizyoterapistin rolü programa rehberlik etmektir.

Yenidoğanlarda ve küçük çocuklarda çocuğun yaşına ve hünerlerine göre gelişimi izlenmelidir. Tedavi programı geniş tutulmalıdır. Çocuk büyüdükçe yüzme, basketbol, tırmanma gibi iki elle yapılan aktivitelere yönlendirilmelidir .Normal eklem hareketinin oluşması için yumuşak doku mobilitesi ve uygun eklem kinetiğinin olması önemlidir. Kas imbalansı, yumuşak dokuda kısalma ve sertleşme eklem deformitelerine ve kontraktürlerine yol açmaktadır.

© 2024 ÖZEL PENDİK GÖKKUŞAĞI ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ | TASARIM-UYGULAMA: EKiMAJANS